Canalblog
Suivre ce blog Administration + Créer mon blog
Publicité
Bakis
Derniers commentaires
Newsletter
Bakis
24 juin 2007

Ne Olur Geri Dönme

Ne Olur Geri Dönme
Önce Taksim'deydi. Beyoğlu'nda, İstiklal Caddesi'nde pek de ortalıkta olmayan duvarlarda gördüm: "Ne olur geri dönme!"Sonra Nişantaşı'nda gördüm aynısını. En afilli duvarı bile acısıyla tarumar edecek kadar acayip bir cümle gibiydi:"Ne olur geri dönme!"Büyük...
Publicité
22 août 2007

RANTİYE’NİN ŞANTİYESİNDE BİR FESTİVAL

RANTİYE’NİN ŞANTİYESİNDE BİR FESTİVAL
Sevgili Romalılar, Bodrumlular, Türk ve Kürt kardeşlerim şu söylediğim Türkçe’yi anlamayan yabancı misfirlerimiz ...Hepiniz, hoşgeldiniz!Bugün karşınıza Akdenizin limanlarından birinden çıkıyoruz. Küçük bir şapelde unutulan akdeniz ruhunu canlandırmaya...
29 juillet 2007

Bak deniz, akdeniz

Bak deniz, akdeniz
Ensemde bir dolunay parıltısı var ve yalnız köpek ulumalarına eşlik ediyor akşamlarileriden bir yerden zamansız bir tezek kokusuve daha ötesinde akdeniz tütüyor özleminle burnuma doğru en güvenli limanlarıkartaca, temmuz ve haziran olmalıve uzakta bir...
2 juillet 2007

SOKAKLAR SIMDI YANGIN KOKUYOR

SOKAKLAR SIMDI YANGIN KOKUYOR
İkimizde de alışık olmadığımız bir huzursuzluk gizliydi, durmadan hareket eden adımlarının hangi yöne gideceğini seçemeyen bir kararsızlık sarmıştı bedenini. Sanki pusulasız bir zamanda bizim olmayan yönler arıyorduk. Kimliksiz düşüncelerin, ad ı olmayan...
16 juin 2007

On Dört Asude Çiçek

On Dört Asude Çiçek
Biz özlemlerimizi biçelim sevgili Hangi tonda olsun istersin Nihavent, kürdi… Ya da dur sana bir ninni söyleyeyim; Koca yürekli bir Kürt anasından Şenyayla’da oğlu şehit düşenden Kalbi dağlı kardeşten Kor gibi yanan gerilladan… Bahara ve asi ‘Berfin’e...
Publicité
24 juin 2007

Yüzükleriyle Doğan Kadınlar

Hollanda Konsolosluğunun önündeyim. Yaşlıca bir kadın, üzgün yüzlü. Eskiden getirdiği, "kadınlığı gereği" taşıdığı bir yitimin kırgınlığını kuşanmış. İki küpesini başının üstünden birbirine tutturan zincir dikkatimi çekiyor. Yöresel bir gelenek olduğunu...
4 juillet 2007

Bu ülkeyi sevmeyenler...

Sıcak. Öğlen güneşi İstanbul'dan hıncını alır gibi eziyor asfaltı. Beşiktaş Barbaros Bulvarı'nda trafik ışıkları yanıp sönüyor. Işıkların yanında siyah giyimli gençler toplanmış. Çok genç çocuklar bunlar. Karşıya geçmeleri için yeşil ışık yandığında el...
26 juin 2007

MEKTUPNAME

Teknolojiyle donatılmış elektronik ses dünyamızın farklı bir tadı farklı bir rengidir mektup. 20.yy'da gelişen kitle iletişim araçları karşısında diğer tüm edebiyat türleri gibi direnci kırılmışsa da, iştirak edeni azalmışsa da sarı, kırmızı, mavi, yeşil...
15 octobre 2007

Pazar Yazisi

Ne yapsam acaba, diyorum yatağımın içinde Pazar sabahının izin verdiği sonsuz tembellikle. Pazar gevşekliktir, ne yapsan kârıdır deyimidir, biraz karanlıktır, çünkü panjurları açıp açmamakla verilecek karar epey sürer. Bir de evde çalışkan, son derece...
17 août 2007

orda bir köy yok uzakta

Düşlerimi kanatıyor her gece Dudaklarında donmuş gülümsemesi O muhacir evde asılı duruyor hala Yitirilmiş bir arkadaş sureti Anılar mı yakın bana acı mıdır en eski Bir sağanak yıkasa yaralarımı belki Yumuşayacak gecenin mimikleri ağrılarım dinecek Ya...
4 mars 2008

Böyle...

Gecenin yarısıydı Bir ambulans geçti Bir köpek havladı ardından inlercesine Sonra bir hayat öldü… Sonra, Sonra trafik vızıldamaya devam etti Işıklar yandı söndü pencerelerinde koca binaların, Insanlar girip çıktı, Girip çıktı… Bu hayat hep böyleydi Gelirken...
7 septembre 2007

Cesur savcılara Küçükarmutlu sorusu

Bahar aylarında Milliyet gazetesinde yayımlandı, yoksulluk üzerine bir yazı dizisi yapmıştım. İstanbul'un varoşlarındaki hayata bakmıştık hep beraber. "Ne kadar korkunç koşullarda yaşıyorlar, görün ve ağlaşın" demek için değil, "Yoksul insanlar hangi...
26 juin 2007

MEKTUPNAME II

Prometheus tanrılardan ateşi çaldı ve insanların hizmetine sundu. Oysa biz kendi elimizle mektubu alıp tanrıya (teknolojiye) teslim ettik. (Belki bu size komik gelmiştir ve gülüyorsunuzdur hatta kahkaha atmaktasınız aman ne benzetme ne benzetme.) Mektubun...
16 juin 2007

Paradoks...

PARADOKS (?) Göstermelik bir varliga bürünüyorum bazen birilerine omuz kabartmak icin. Ne kadar da mutlu görünüyor sesinin içinde. Bugün çok mutlu görünmüyorum nedense, bundan mıdır ki Rita iyimisin diye soruyor bakışlarımız karşılaştığı her anda. Ahhhh...
16 juin 2007

Memyan'a agit

Gel ey dağların piri! Gel gör ki yangın yeri yüreğimi, MEMYAN vuruldu, Ya sarı saçlı, gün kokulu nergisler? Gel ey bilge insan! Gel gör ki beynimde kopan fırtınaları, MEMYAN vuruldu, Ya mavi bakışlı, şen gülüşlü menekşeler? Gel ey güzel Hevalım "her ölüm...
16 juin 2007

Tutku ve Melankoli

Bugün Melankoli ile karşılaştım ilçenin çarşısında. Ona arkamı dönmüş Hüzünle beraber mağazaların vitrinine bakıyordum. Vitrinin camına yansıyan silüetinden habersiz, orada, karşı kaldırımda beni izliyordu. Heyecanlanıyordum ama laf olur, dedikodu çıkar...
16 juin 2007

Vuslata Ağıt

“Özenle boyadım ipliğini Sevginin Gidip de bulamamanın incinmiş rengine!” Gittiğinde bir akşam serinliğiydi Ve eylül başıydı… İstilasındaydı bütün parklar Hışıltılı yaprakların… Akşam kızılına boyanıyordu Çocuk gülüşleri. Saatler hasretin gonk seslerini...
16 juin 2007

Altüst

Gecenin kuytusunda, karanligin ortasinda,yasamin kiyisinda, çırpınan beynimin karmaşasında git. Git hislerinin sınırlarında aşk damgalı pasaportunu göster, kalbinin gümrüklerine takılmadan git… Beklenmedik bütün aşklar senindir , sınırsız yalnızlıklar...
23 juin 2007

VAPURETTO'NUN ARKASINDA OTURMUŞKEN

Bir teknenin arkasında Venediğe bakarken gözlerimin kenarından iki damla yaş süzülüyor sessizce. Kimse görmesin istiyorum. Utandığım için değil onlar utanabilir endişesiyle, gizlice siliyorum gözyaşlarımı. Bazen sevdiğim bir şarkıyı dinlerken , kimi zaman...
27 juin 2007

YAKINMA

Nerde kaldi eskitmeden kaybettiklerimiz… Bir ikinci defa huzuruna oturamadıklarımız , nerde kaldın evimizin sevinci yüregimizin müjdesi Eski evin taze sevgisi Düslerin tulumuna sigmayacak kadar büyük muydu, hovarda satirlarin esmer kahramani, Bugulu gözlerimin...
29 juillet 2007

Kabakli Düdük Makarnasi

Hayat bana hiçbirşey öğretmediyse kabaklı düdük makarnası yapmanın bir adabı olduğunu öğretti. "Kaç kere kabaklı düdük makarnası yaptın ki kardeşim?" diye soran düdükler çıkabilir aranızdan.İlkti ama son değildi arkadaşım!Herşeyin ilkinde olduğu gibi...
15 mars 2008

MÜYESSER TEYZE

Sen gideli bir yıldan fazla oldu Müyesser Teyze. Bir yılda ne kadar çok şey değişti biliyor musun? İnanamayacağın kadar hızlı ve dolu geçti sensiz ve bir o kadar senli bu zaman. Birçok şey değişti, küçükler büyüdü, büyükler biraz daha yaşlandı, gençler...
28 avril 2008

fıskiye ve futbol

fıskiye ve futbol
İşte Cenevre'nin Euro-2008 futbol turnuvası için seçmiş olduğu sembol, güzel bir düşünce...
20 avril 2008

Ellerimde çakıl taşları...

Ellerimde çakıl taşları...
Ellerimde çakıl taşları, Yüreğimde bahardan kalma bir deniz serinliği, Bir çocuk kadar saf ve temiz, kumların sıcaklığında hayaller kurarım Gel katıl sen de çocukluğuma Bahar bitmeden düşlere dalalım Yoksa çürüyecek tazeliği oyuncaklarımın...
28 avril 2008

Günün Fotografi

Günün Fotografi
Bir Pazar gezisinden arda kalan bir kare...
Publicité
1 2 > >>
Publicité
Archives
Publicité